AHİLİK KÜLTÜRÜ HAFTASI KUTLU OLSUN
"Ahi" kelimesi Arapça "kardeşim" manasına gelmektedir ayrıca "yiğitlik", "kahramanlık" ve "cömertlik" gibi anlamları olan Türkçe "akı" kelimesinden geldiği de belirtilmektedir. Ahiliğin; İslam'ın ilk asırlarında ortaya çıkan genç sanatkâr ve zanaatkârların bir araya gelmesiyle oluşmuş "fütüvvet" anlayışının devamı olduğuna dair görüşler de vardır. Türklerin yerleşik hayata geçmelerinde özellikle esnaf arasında bir örgütlenme biçimi olarak fütüvvet benimsenmiş ve bu da "Ahilik" olarak ortaya çıkmıştır.
İslâm'ın ilk asırlarında ortaya çıkan ve daha çok genç kuşakları çeşitli yönleriyle yetiştirmeyi hedef olan "Fütüvvet Teşkilatı" uzun devirler Müslüman Türk gençliğine yön vermiş; bu gençliğin çeşitli mesleklerde yetişebilmeleri için gayret göstermiş ve Müslüman Türk gençliğinin mert, yiğit, atılgan, cömert ve becerikli insanlar olmalarını sağlamıştır. Bu teşkilâtlar manevi değerlerle ekonomiye dürüstlük getirmişlerdir. Fütüvvet kelimesi Arapça "fetâ" kelimesinden türetilmiştir. "Fetâ" ise "genç adam" demektir. Fütüvvet Teşkilâtı, bu nedenle genç sanatkâr ve zanaatkârların bir araya gelerek ve aralarından birini önder seçip oluşturdukları kurumdur.
Ahî Teşkilatı ise, Fütüvvet Teşkilatının Türkler tarafından geliştirilen ve özellikle Anadolu'da yayılmış bulunan bir şeklidir. Moğol istilası ve bazı iç isyanlar sebebiyle Müslüman Türklerin birliği bozulduğunda halk tedirgin olmuştur. İşte böyle sıkıntılı bir dönemde halkı birbirine sevdiren ve yeniden birliği kuran manevi liderler ortaya çıkmıştır. Mevlâna, Yunus Emre ve Ahi Evran da bunların ileri gelenleridir.
Fütüvvet ve Ahilik kurumları, İslam kültür ve uygarlığı içinde toplumsal, ekonomik, dinî ve ahlaki birçok yönden önemli roller üstlenmiştir. Ahilik, başlangıçta yardımlaşma, dayanışma ruhunu taşıyan, bozulmuş olan Anadolu birliğini ve toplumsal yapıyı yeniden kuran çok fonksiyonlu bir kurumdur. Ancak bu kuruluşun üyelerinin çoğunun esnaf olması, Ahiliğin sadece esnaf birliği olarak algılanmasına neden olmaktadır.
Ahilik kültürdür ve felsefesi; asırlardır esnaf, tüccar, sanatkâr ve çok çeşitli ticari işletmecilik yapan insanlara ilham kaynağı olmuştur. Ahilik; iş birliği içinde, mutlu iş ve hayat anlayışı; dürüst, sade, sakin, kendine has insani değerlere sabırlı bir yaklaşımdır. Bu anlamda Ahiliğin gayesi; zenginle fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, halk ile devlet arasında iyi ilişkiler kurarak sosyal adaleti gerçekleştirmek ve ahlaki bir toplum düzeni meydana getirmektir.
Çalışmayı, ibadeti ve dürüstlüğü bir bütün olarak ele alan, Ahilik, ahlak sahibi olmayan bir iş adamının asla başarıya ulaşamayacağını, ulaşsa bile bu başarının uzun ömürlü olmayacağını benimser. Ahilikte meslek ahlakı her şeyin üstünde tutulur, otokontrol (kendi kendini kontrol) sistemi mükemmel bir şekilde işlerdi. Bu Teşkilat zamanla birtakım değişikliklerle varlığını sürdürdü.
Osmanlı Devleti döneminde esnaf teşkilatı bir eğitim kurumu olarak kabul edilirdi. Ahilik Osmanlı'da lonca teşkilatı adıyla ve birkaç değişiklikle varlığını sürdürdü. Ahilikten farklı olarak lonca teşkilatına alınanlar, meslek eğitimlerini tamamlayarak "çırak", "kalfa" ve "usta" kıdemlerini alırlardı. "Ustalık Belgesi" ne, "icazet" denirdi ve icazet alanlar, iş yeri açabilirdi. Loncalar, 1912 yılında çıkarılan bir yasaya kadar varlığını sürdürmüştür.
e-Mesem giriş sayfasına ''Öğrenci Not Bilgisi'' butonu...
07-12-2021
Adres:
KULU MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ CAMİKEBİR MAH. 138042. SK. NO 1 KULU / KONYA
Telefon
03326410087